Ebrar">

oburlar cengi

   oburlar cengiEvliya Çelebi Seyahatname’sinin 7.cildi 2.kitabında günümüzde de modern vampir görünümüne katkıda bulunmuş Abaza ve Çerkez obur/cadı/hortlak’larının arasında olan savaşı anlatmıştır. Evliya Çelebi’nin dediğini göre bu yörede ayın belli bir günü gece vakti gündüz oluverir bu iki karşı köyün oburları küplere binerek birbirleriyle cenk edermiş.

 

‘’ Bu hakir bu kabakta [köyde] iken Çerkez ile Abaza kavmi­nin oburları, yani büyücü erkek ve kadınları 1076 yılı Şevvali­ nin 20.gecesi kıyamet kopup yıldırımlar şakıyıp şimşekler kopup gökyüzünde kıyamet gününden çok karanlık bir gece olmuşken gökyüzünü ateş tutup o karanlık gece kaybolup aydınlık bir gün oldu ki Çerkez kadınları nakış işleseler mümkün idi. Çerkezlerden sorduk, ‘Vallahi yılda bir kere bu karakoncolos gecelerinde bir Çerkez oburlarıyla Abaza oburları gökyüzünde uçup büyük cenk ederler. Şimdi dışarı çıkıp korkmayıp seyredin’ dediler.

   Meğer obur diye sihirbaz cadılara derlermiş. Bizler de 70-80 kişi silâhlarımızla konaklarımızdan dışarı çıkıp biraz bekledik.

   Onu gördük, hemen Obur Dağı ardından Abaza büyücüleri köklerinden kopmuş büyük ağaçlar üzerinde, küpler, tek­ neler, hasırlar, araba tekerlekleri, fırın süpürgeleri ve nice bin çeşit eşyalara binip havada uçarak Obur Dağı üzerine geldiler.

   Hemen biri bizim Çerkez'in Habeş Dağı içinden nice yüz adet saçlarını dağıtmış fil dişi gibi dişleri dışarı çıkmış, gözlerinden, burunlarından, kulakları ve ağızlarından gemi direkleri gibi ateşler havaya saçtılar. Her biri birer ağaçtan oyulmuş balık çır­nıklarına, at leşleri, sığır leşleri ve gemi direklerine, deve ölülerine binip ellerinde yılan, evrenler, ipler, adam, at ve deve kelleleri ile havada uçarak Abaza sihirbazları ve bu Çerkez oburları gökyüzünde birbirlerine girip o gece bu iki kavmin cadıları havada cenk ettiler, savaştılar, çarpıştılar.

   evliyaNice bin çeşit gıjıltı ve acı bağırışlardan kulaklarımız sağır olup hepimize bir dehşet elverdi. Tam 6 saat ateşli çarpışmalar sürüp üzerlerimize keçe, hasır ve sırık parçaları düşmeye başladı. Ardı sıra adam, at ve deve kelleleri ve leşleri düşmeye başladı. Ardından küp kırıkları, tekne parçaları, araba tekerlekleri parçaları, fırın silecek sırıklı süpürgeler, aba, kebe, pöstekiler, tabut ve teneşirler düşmeye başlayınca taşrada olan atları­ mız bağırış, çağırış, gürültü, patırtıdan ve ateşlerin yerlere yağıp saçıldığıdan boşanıp güçlükle zapt ettik.

   Ardından 7 adet Çerkez oburuyla 7 tane Abaza cadıla­rı birbirlerine sarılıp biribirlerinin boyunları altlarına başlarını sokup yere düştüler. Çerkezler seğirtip birbirlerinden ayırdılar. Ama 2 Çerkez oburunun boynundan Abaza oburu Çerkez'in kanını içip ölmüş. Diğer beşi sağ ve 7 adet Abaza cadılarının beşi yine yerden havalanıp gittiler. Çerkeş oburunun kanını emen 2 nefer Abaza cadısını orada Çerkezler ateşte yaktılar.

   Kısacası, o gece iki kavim oburlarının ta horozlar ötmeye başlayıncaya kadar seyirlerini ettik. Gökyüzünde o kadar savaş uğraş olmuştur ki ne diller ile anlatılır ve ne kalemlerle yazılır. O gece bağırış, çağırış, feryat, gök gürültüsü ve şimşek ses­ lerinden, korku ve ürküntümüzden gözümüze asla rahat uyku­ su girmedi. Horoslar öttükten sonra bütün cadılar dağılıp kay­ bolurken bir kütürtü daha kopup gökten yere, orman ve dağlara büyük şeyler düştü. Sabahleyin bir hayli dostu silâhlandırıp havada oburların cenk ettiği yere vardık. Yeryüzünde at, eşek ve domuzlar, küp­ler, davullar, tekne ve uçları sırıklı fırın paçavraları, birkaç tane Mengerus fili leşleri, mezardan çıkmış insan leşleri, bardak, çanak, hasır, yılan, çıyan, keçiler, koyunlar ve ayıların ölüleri, nice yüz bin çeşit korkunç şeylerden çemenzar zemini görünmez olmuş. Bazı ayağı demirli esir adam leşleri ve çeşit çeşit şişmiş hayvan leşleri çok idi. ‘’

   Evliya Çelebi bu yazısının sonunda önceden böyle şeylere inanmadığını ama bu olayı yanındaki binlerce askerle birlikte seyredip hayrette kaldıklarını belirtir. Ancak Çerkezler yemin ederek bu kadar büyük bir cengin 40-50 yılda bir olduğunu söyler. Genelde oburların küçük gruplar halinde küplere binip cenk ettiğini belirtirler.

 

Kaynak:
TÜRK KÜLTÜRÜNDE HORTLAK-CADI İNANIŞLARI-Mehmet Berk YALTIRIK (Tarih Okulu Dergisi, Aralık, 2013, Sayı XVI, ss. 187-232. )

Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi (7. KİTAP - 2. CİLT, ss.624-625.)

  • Gösterim: 1297