Vidar">

29 yılın ardından hocalı katliamı

29 yılın ardından hocalı katliamı

   Üzerinden yıllar geçmiş olsa da Hocalı Katliamı, yakın tarihte sınırlarımıza yakın bölgede yaşanmış kan dondurucu bir olaydı. Hepimizin hakkında haberler görünce içini ürperten Hocalı Katliamı, tam da 29 yıl önce bugün, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan 1992 yılının gecesinde yaşanmıştı.

   Ermeni güçleri 1992 yılının 25 Şubat’ı 26 Şubat'ta bağlayan gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, Azeri resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 sakin öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir.

   Günümüze yakın bir tarihte Ermenistan-Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ Sorunu tekrar sıcak çatışma alanlarına sebep olmuştu ve birçok sivil evlerinden olmuş, hayatını kaybetmişti. Karabağ Savaşı Sovyetler Birliği’nin dağıldığı yıl olan 1991 yılından sonra ciddi çatışma alanlarının oluştuğu ve çok can kaybının yaşandığı bir duruma gelmişti. Askeri anlamda stratejik konumda olan Hocalı Kasabası Ermeniler için bir hedef halindeydi ve ilerleyişleri için kritik rol oynuyordu.

   Savaşlar; öncesinde siyasi anlaşmazlıklar dolayısıyla birkaç takım elbiseli adamın öncüsü olduğu, sonrasında sivil halkın iliklerine kadar yaşayıp zarar aldığı dünya tarihinin en yıkıcı olaylarıdır. Dünya tarihi boyunca birçok uygarlık ve devletin var olduğu bu dünya da halklar ve onların temsilcileri, uzun zamandır kendi egemenliği altında olan toprakları benimser ve vatan olarak görürler. Sovyetler Birliği çok uluslu bir yapıdaydı ve savaşlara yol açabilecek iç ortama sahipti. 15 birlik üyesi ülkeden oluşan Sovyetler, kendi toprakları içinde uzun süredir hayatını sürdüren insanları bir çatı altında toplamaya çalışıyor, çatışmaları engellemek için de çeşitli yasalar veya uygulamalar yürürlüğe sokuyordu.

hocalı1

   Ama bu çalışmalar öncesinde de anlaşmazlıklar yaşanan bölgedeki sıcak çatışmayı engellemedi, sadece erteleyebildi. Çünkü Azerbaycan halkı ve yönetimi Dağlık Karabağ’ın kendi vatanları olduğu konusunda kararlılardı. Onların kararlılığı kadar da Ermeniler o topraklarda egemenlik kuracağı iddiasında bulunuyordu. Paylaşılamayan vatan olarak iki ülke arasında kalan Dağlık Karabağ bölgesi, bu savaş sonrası Ermenilerin işgali altında kaldı. Ermeniler o sırada bu savaşın kazananı bile olmuş olsa, savaş suçu işlemiş, insan haklarına aykırı davranmışlardı. Olan olayların ardından pek çok hükümet bunun katliam olduğunu kabul etmişti de zaten. Ermenilerin haksız yere işgal altına aldığı topraklar, bir siyasi ve askeri başarı emsali olmadı, insanlık suçu ve haksız zafer oldu ki günümüzde de Ermenistan bu düşüncesiz, kontrolsüz ve insan dışı hareketlerinin bedelini dış politikada bağımlılığı, iç politikada da bir iktidar tutturamamış ve karışıklıkları engelleyememiş olmasıyla ödüyor.


KATLİAM İLE İLGİLİ SÖYLENENLER VE KABUL EDENLER

   Eski ASALA eylemcilerinden Monte Melkonyan, Hocalı'ya yakın bölgede Ermeni askeri birliklere komutanlık yapmış ve katliamdan bir gün sonra Hocalı çevresinde gördüklerini günlüğünde anlatmıştır. Melkonyan'ın ölümünden sonra, Markar Melkonyan kardeşinin günlüğünü Benim Kardeşimin Yolu (My Brother's Road) başlığıyla ABD'de çıkardığı kitapta Hocalı Katliamı'nı şöyle tasvir ediyor:

   "Bir gece önce akşam 11 civarında, 2.000 Ermeni savaşçısı, Hocalı'nın üç tarafındaki yüksekliklerden ilerleyerek, kasaba sakinlerini doğudaki açılışa doğru sıkıştırmışlar. 26 Şubat sabahına kadar mülteciler Dağlık Karabağ'ın doğu yüksekliklerine ulaşmış ve aşağıdaki Azeri kenti olan Ağdam'a doğru inmeye başlamışlar. Buradaki tepeciklerde yerleşen sivilleri güvenli arazide takip eden Dağlık Karabağ askerleri onlara ulaşmışlar. Mülteci kadın Reise Aslanova İnsan Hakları İzleme Örgütüne verdiği açıklamada "Onlar sürekli ateş ediyorlardı" diye konuşmuştu. Arabo'nun savaşçıları daha sonra uzun zaman kalçalarında taşıdıkları bıçakları kınlarından çıkartarak bıçaklamaya başlamışlar.

   Şu anda yalnız kuru çimenden esen rüzgârın sesi ıslık çalıyordu ve ceset kokusunu uçurması için bu rüzgâr henüz erkendi.

   Monte üzerinde kadınların ve çocukların kırılmış kuklalar gibi saçıldığı çimene eğilerek "Disiplin yok" diye fısıldadı. O bu günün önemini anlıyordu: bu gün Sumgayıt Pogromu’nun dördüncü yıldönümüne yaklaşıyordu. Hocalı stratejik bir amaç olmasından başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi."

hocalı2

   Ermenistan için 19. Yüzyılın başından beri yaşanan anlaşmazlıklar sonucunda bir öç alma yolu olarak görülen bu katliam öncesinde özellikle ve kasten sivil halkın bombardıman altında bırakıldığı da belirtiliyor. Savaş suçu işlemeyi gözü dönmüş bir şekilde kabul eden hükümet ve ordu, Dağlık Karabağ Sorunu boy gösterdiği tarihten beri en büyük katliamı yapmıştı. Hem de sadece bir “öç alma” eylemi olarak!!

   Dünya üzerinde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok ülke bu eylemi “Katliam” olarak nitelendirdi. Uluslararası anlamda önemli etkisi ve nüfuzu olan işbirliği örgütleri, Ermenistan’ı kınamış ve geçmiş yıllarda bazısı Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilmesi gerektiği yönünde açıklama yapmıştı. Ayrıca bu ülkelerin yanında önemli aktörlerden olan ABD’de 16 farklı eyalette resmen bu eylemi “Katliam” olarak tanıdığını açıkladı.

   Azerbaycan'a göre, Hocalı'da yaşananlar, 1949 Cenevre Sözleşmelerinin, Birleşmiş Milletlerin (BM) Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi çok sayıda sözleşmenin ciddi ihlali anlamına geliyor.

  Üstünden tam 29 yıl geçmiş olsa da insan, yakın tarihte böylesine vahşi bir eylemin yaşanmış olması gerçeğini sindiremiyor. Bugün bu katliamda can veren yüzlerce insanı geri getirmeyecek olsa da Azerbaycan, işgal altındaki topraklarını 2020 yılında yaşanan çatışmalar sonucu geri aldı. Bu olaydan sonra Azerbaycan kendi topraklarında bayrağını dalgalandırmanın mutluluğuyla çalkalanırken Ermenistan, bir iç karışıklığa sürüklendi. Daha bir gün önce ordunun iktidarı istifaya çağırmasına tanıklık eden Ermenileri pek de güzel günler beklemiyor gibi görünüyor.

hocalı3

Kaynakça

Bağ, M. (2020). Hocalı Katliamı'nın 28. yıl dönümü: Katliam mı 'soykırım' mı? Kim nasıl kabul ediyor? Euronews: https://tr.euronews.com adresinden alındı

Hocalı Katliamı. (tarih yok). vikipedi: https://tr.wikipedia.org adresinden alındı

Hocalı katliamında neler oldu? 26 yıl önce bugün “Hocalı Katliamı” yapıldı. (2018). Sözcü: https://www.sozcu.com.tr/ adresinden alındı

(görseller https://tr.euronews.com ve https://akilfikir.net adreslerinden alındı.)

  • Gösterim: 2161