Vidar">

iran islam devrimi - 1: temelinde devrimin sebepleri ve devrim öncesi süreç

İranİslamDevrimiTemelindedevriminsebeplerivedevrimöncesisüreç

   1979 İran Devrimi, sadece İran için değil, Ortadoğu’nun tamamı için, dünyanın İslam devletleri ve Ortadoğu’yla ilişkili diğer devletler açısından da çok önemliydi. Peki devrime giden süreçte neler yaşandı?

   İran İslam Devrimi, İslam’ın Şii kolunun yeniden dirilmesi olarak görülebilir. Devrim, genel olarak İran’daki yabancı nüfuzuna, yabancıların İran’ın içişlerine karışmasına, Pehlevi-ABD yakınlaşmasına, bozuk ekonomik koşullara, İran’ın Batılılaştırılması ve modernleştirilmesi çabalarına tepki olarak ortaya çıkmış da olsa, bütün bu retoriğin gerisinde, etkileri çok kuvvetli Şii tarihinin sembolik olayları açık biçimde yer almıştır. Şehid Hüseyin, Kerbela, Hz. Ali, Ehli Beyt, Yezid, Hz. Fatıma gibi Şiilerin önemli isim ve olayları her vesile ile gündeme getirilmiştir. (Gündoğan, 2011)

irandevrimikapak 
   İran içinde devrime, ülkenin siyasal, toplumsal, ekonomik ve hukuk yapısını değiştiren ‘bir afet’ denmiştir. Şah devrilmiş, cumhuriyet kurulmuştur; laik yasaların yerinin İslami hukuk kuralları almıştır ve şahın tek tek seçtiği siyasal ve askeri liderler yerlerinden atılıp, yeni bir seçkinler grubu kurulmuştur. (Cleveland, 2008, s. 467)

   Devrim öncesi döneme de bakıldığında, İran’da uzun yıllardır durulmayan bir siyasi ortam ve her zaman süregelen ciddi eleştiriler mevcuttu. Halkın siyasetin içerisinde olma ve oylarıyla daha demokratik bir ortam içinde var olma isteği aslında 1900’lü yıllardan beri vardı. 1924 yılında tahtı ele geçiren Pehlevi Hanedanlığı bu isteklerden doğacak bir devrim fikrini yok etmiş gibi gözükse de sadece 1979 yılına kadar erteleyebildiler. Aslında sonrasında bahsedeceğim birçok istikrarsız süreç bu devrimi getirmiş olsa da asıl problem bu sürecin sonucuydu. Aslında bu sonuca giderken en büyük sıkıntı da devrimin temelinde yatıyordu. Çünkü insanlar kendilerine vaat edilen şeyden çok, “Kim Pehlevi Hanedanı’na daha iyi muhalefet olabilir ve bize öncü olabilir?” sorusunun cevabına göre önderlerini seçtiler. Batı yanlısı politikaları ile dikkatlerin ve eleştirilerin üstüne toplanmasıyla beraber koltuğu sallanan Rıza Pehlevi’ye karşı belirli grupların neredeyse nefrete varan eylemleriyle birlikte radikal ve aşırı sağ olarak tanımlanabilecek, İslami bir anlayış benimseyecek olan Humeyni öncülüğündeki grup kendine bu ortamda güç buldu.

humeyni1

(ortada halkı selamlayan Ayetullah Humeyni ve destekçileri)

1 Şubat 1979'da Paris'te yaşayan Ayetullah Humeyni sürgünden Tahran'a döndü. Onu kimi kaynaklara göre en az 2 milyon kişi karşıladı. Yüz binlerce kişi arasında öğrenciler, memurlar, entelektüeller, tüccarlar, işçiler, esnaflar ve din adamları gibi farklı kesimlerden İranlılar vardı. 11 Şubat 1979'da da, devrimcilerin başkent Tahran'da yönetimi ele geçirmelerinin ardından, Mehdi Bezirgan geçici başbakan olarak göreve başladı. (Özdemir, 2019)

   Bu hareket, bu iki kritik tarihteki eylemlerinin büyüklüğü ve bu tarihler arasındaki direnişleri sayesinde amaçları olan devrimi gerçekleştirmiş oldu. Ama dünya genelinde birçok ülkeden büyük ambargolar ve siyasi tartışmalar getiren bu devrim halkın tam da istediğini alamadığı bir hareket oldu. Peki milyonlarca insanı bu yanlış karara sürükleyen süreç nasıl işledi, gelin bir de buna bakalım.

   Muhammed Rıza Şah(Pehlevi) rejimi 1975’te İran halkı üzerindeki kontrolünü daha fazla pekiştirecek adımlar attı. Mevcut iki parti sistemini terk edip Diriliş Partisi’ni kurdu. Rejim, parti ve yan kuruluşlar aracılığıyla hükümetten bir derece özerklik kazanmış grupları, özellikle de çarşı esnafı ile ulemayı kontrol altın almak istiyordu. Hükümet parti mekanizmasını çarşıya sokmaya çalıştı ve İslam’ın günlük hayattaki rolünü azaltmak ve monarşiyi İslami kimlik normları aleyhine yüceltmek için dini kurumlara saldırı başlattı. (Cleveland, 2008, s. 468)

   Rejim, monarşinin mutlakıyetine ve toplum üzerindeki totaliter yönetim anlayışına güvenerek bu adımları attı. Aslında esnafı ve din adamlarını karşısına alarak ciddi bir risk almış da olsa rejimin körkütük güveni, bir nevi sonraki süreçte boşa çıktı. Çünkü en güçlü olduğunu düşündüğü süreçte bile bu monarşik mutlakıyetin yapısındaki çatlaklar rahatlıkla görülebiliyordu.

   Rejimin kusurlarından biri, ekonomi yönetimi alanındaydı. 1973’te petrol fiyatlarındaki büyük yükselişin ardından hükümetin harcamaları enflasyonun artmasına neden olmuş ve petrol servetinin dağılımındaki eşitsizliği gözler önüne sermişti. İran toplumundaki bazı işadamları ve yabancı şirketlerin acenteleri gibi ayrıcalıklı gruplar, 1970’lerde büyük servet yapmışlardı. Şah’ın ailesi ve adamları lüks yaşamlarını sürdürebilmek için milli servetten milyonlarca dolar çalmışlardı. Diğer yandan, kentli orta sınıflar için enflasyon sarmalı geçim masraflarını yükseltmiş, ekonomik yaşantılarını tehdit eder hale gelmişti. Huzursuzluğun ilk ifadeleri de bu gruptan geldi. (Cleveland, 2008, s. 468,469)

muhammed riza sah pehlevi 1

(Muhammed Rıza Şah Pehlevi)

   Bunun sonrasında sorunlardan bir diğeri olan Şah’ın giderek daha çok yabancı devletlerle ticaret ve savunma sanayi anlamında ilişki kurması, halkı tarafından hoş karşılanmadı ve batı taklitçisi olma yolunda ilerlediği eleştirilerine maruz kaldı. Sonrasında daha da liberalleşme amacıyla yabancı danışmanlardan alınan fikirler ile bazı silahlı güçlerin yetkileri gevşetildi ve muhalif isimlerden tutuklu veya sürgün hayatı yaşayanlardan bazısı ülkeye geri gelebildi. Gitgide daha da serbestlik sağlayan liberalleşme politikaları, halkı ve muhalif isimleri cesaretlendirerek 1979 devriminin temel yapıtaşı oluverdi.

   Halktan yükselen ilk protesto sesleri, Batılılaşmış kentli meslek sahiplerinden ve yeni laik üniversitelerden duyuldu. Bunlara kent toplumunun geleneksel sektöründen, yani çarşı esnafından ve dini okullar öğrencilerinden gruplar katıldı. Protestocular meslek birliktelikler ve öğrenci örgütleri kurarak, rejimin insan haklarına aykırı uygulamalarını kınayan, basın ve toplantı özgürlüğü isteyen broşürler yayınlamaya, manifestolar dağıtmaya başladılar. Çok geçmeden çeşitli muhalefet partileri çıktıysa da bunların en önemlileri İran Özgürlük Hareketi ile ulemanın militan kanadıydı. (Cleveland, 2008, s. 469)

   1961 yılında Özgürlük Hareketi’ni kuran Mehdi Bezirgan, örgütüne katılan liberal muhalefet güçlerinin temsilcisiydi. Paris’te eğitim almış olan Bezirgan, 1950’lerde Şah’a karşı Musaddık’ı savunmuş reformcu bir politikacıydı ve laik hükümet fikrine karşı çıkmasa da İslamiyet’in terk edilmesini istemiyordu. İslamiyet, ona göre İran kültürünün temelini oluşturan bir taştı ve ayrılması mümkün değildi.

özgürlükhareketi

   Bezirgan’ın Özgürlük Hareketi’nin en etkili ideoloğu da yine Paris’te eğitim görmüş bir aydın ve öğretmen olan Ali Şeriati’ydi. Daha çok solcu bir politika benimsemiş Şeriati, o günlere kadar yapılmış solcu hareketlerin belirli adımlarının yanlış atıldığını düşünmüş ve İran’daki modernleşmeyi benzer ama belirli noktalarda değişen bir devrim yapısıyla öngörmüştü. (Şeriati’nin ve Bezirgan’ın ideolojik görüşleriyle ilgili daha detaylı bilgi diğer yazımızda olacak.)

   Bu yazımızda devrimin temelde ne olduğu ve devrime öncülük etmesi muhtemel sol muhalif grupların başındaki isim ve ideolojinin temeli nedir bundan bahsettik. Bu yazı serisi 3 yazıdan oluşacağından ve bağlantıları daha kolay oluşturabilmek adına yazının son noktası, Özgürlük Hareketi’nin temel ideolojisi oldu. Yazıların planları şu şekilde olacak;

1-İran İslam Devrimi: Temelinde devrimin sebepleri ve devrim öncesi süreç

2-İran İslam Devrimi: Protestolardan devrime giden yol ve kritik isimler

3-İran İslam Devrimi: Devrim nasıl sonuçlandı? Günümüzde İran’a bir bakış

Kaynakça

Cleveland, W. L. (2008). Modern Ortadoğu Tarihi. (M. Harmancı, Çev.) Agora Kitaplığı.

Gündoğan, Ü. (2011, Mayıs). Geçmişten Bugüne İran İslam Devrimi: Genel Değerlendirme. OrtadoğuAnaliz, 3(29), 94.

İRAN ŞAHININ DEVRİLİŞİ VE İSLAM DEVRİMİ. (tarih yok). https://www.bizevdeyokuz.com adresinden alındı

Özdemir, Ö. (2019, Şubat). İran İslam Devrimi 40. yılında: Şah karşıtı solculara ne oldu? BBC Türkçe: https://www.bbc.com/ adresinden alındı

  • Gösterim: 2788