Vidar">

birinci dünya savaşı sonrası antlaşmalar ve şartları

birinci dünya savaşı sonrası antlaşmalar ve şartları

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından galip gelen İtilaf Devletleri, yenilgiye uğrattığı İttifak Devletleri’ne şartları çok ağır anlaşmalar imzalattı. 1919-1920 yıllarında imzalanan bu anlaşmalar o dönemki Avrupa haritasını oluşturdu. Aralarında geçerliliğini kaybedecek olan tek anlaşma Sevr Anlaşması’ydı. Peki bu anlaşmalar ne kadar ağırdı, ve şartları nelerdi?

 

biincidünyasvsş

Paris Barış Konferansı

 

 

Öncelikle şu belirtilmeli ki, savaşın gidişatı netlik kazandıktan sonra İtilaf Devletleri, toprak paylaşımı konusunu kendi içinde tartışmaya başlamıştı. Bu anlaşmaların hepsinin temeli de tartışmaların en net sonucuna varılan Paris Barış Konferansı’nda atılmıştı. (1919)

 

(Paris Barış Konferansı'nı yönlendiren ve anlaşmalara şekil verenler: Lloyd George-Britanya Başbakanı, Vittoio Orlando-İtalya Başbakanı, George Clemenceau-Fransa Başbakanı ve Woodrow Wilson-ABD başkanı.)

 

 

 

 



1-Almanya/ Versailles (Versay) Antlaşması (28 Haziran 1919-Paris)

5f1ef7a55542850f246948df

   İçerdiği ağır koşullardan ötürü Versailles/Versay Antlaşması Almanya'da büyük tepkiye yol açmış ve "ihanet" olarak kabul edilmiştir. Birçok tarihçi Almanya'da 1920'lerde yaşanan ekonomik ve siyasi istikrarsızlığa, Nazi Partisi'nin iktidara gelişine ve II. Dünya Savaşı'na nihai olarak Versay Antlaşması'nın neden olduğu düşüncesindedir. Antlaşmanın şartları şu şekildeydi;

  • Almanya Alsace-Lorraine ve Saar bölgelerini Fransa’ya; Eupen, Malmedy ve Monschau’nun bir kısmını Belçika’ya; Batı Prusya’nın büyük kısmının Polonya’ya;Yukarı Silezya’nın bir bölümünü Çekoslovakya’ya verdi. Kalan şehir ve bölgelerden bazısı serbest statüsü kazanırken bazı bölgeler de kurulan Milletler Cemiyeti’nin kontrolüne verildi.

   Coğrafyaya yabancı olanlar için bölge isimleri pek bir şey ifade etmese de Almanya’nın hakimiyeti altındaki toprakların çoğu komşu ülkelere resmen dağıtıldı ve Almanya’nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı hiçe sayıldı.

  • Almanya’nın bütün denizaşırı sömürgeleri Birleşik Krallık, Fransa, Belçika ve Japonya tarafından paylaşıldı.
  • Zorunlu askerlik kaldırıldı. Alman ordusu 100 bin askerle sınırlandırıldı.
  • Alman donanması İtilaf Devletleri’ne teslim edildi. Ren bölgesi askerlerden temizlendi.
  • Almanya’nın tank gemi ve uçak yapması yasaklandı.

   Bu maddelerden anlaşılan şey, Almanya’nın askeri anlamda hiçbir geçerli kuvvete sahip olmaması amaçlanmış, elinden imkanlar alınmış ve savunmasız bırakılmak istenmiştir. Bu kısıtlamaların yararlı olacağı düşünülse de aslında bu aşırıya kaçan kısıtlamalar, bir bakıma 2. Dünya Savaşı’nın sebebi oldu.

  • Almanya ödeme gücünü aşan savaş tazminatı ödemeye mahkûm edildi.

   Şu ana kadar okuduğunuz maddelerin hepsi için 2. Dünya Savaşı’nın sebebi demiştik, ancak hem halkı büyük ölçüde etkileyen ve bıktıran hem de hükümetlerin davranışlarını etkileyen asıl madde buydu. Borçları ödemek için yanlış politikalar izlendi, sonrasında halk yokluk içerisinde yıllar geçirdi ve artık bıkmış durumdaydı, kendisine bir lider ve düşman arıyordu adeta. Bu lider Adolf Hitler olurken, düşmanda anlaşmayı bizzat imzalatan ülkeler olmuştu.


2- Avusturya/ St. Germain Antlaşması (10 Eylül 1919-Paris)

TratadoDeSaintGermainRenner

  • Avusturya Galiçya’yı Polonya’ya; Hırvatistan’ı Yugoslavya’ya; Tirol ve Trieste’yi İtalya’ya; Bukovina’yı Romanya’ya; Bohemya ve Moravya’yı Çekoslovakya’ya bıraktı.

  Yine diğer anlaşmalarda olduğu gibi toprak bütünlüğü hiçe sayılmış ve ülkenin topraklarının büyük kısmı başka ülkelere pay edilmiştir.

  • Avusturya savaş tazminatı ödemeyi kabul etti.
  • Zorunlu askerlik kalktı ve asker sayısı 30 binle sınırlandırıldı.


3- Bulgaristan/ Neuilly Antlaşması ( 27 Kasım 1919-Paris)

bbe9a9bbfdca437688f9220a89c5eaca

  • Bulgaristan Güney Dobruca’yı Romanya’ya; Batı Trakya’da belirli topraklarını Yunanistan’a; sınırdaki toprakların büyük kısmını da Yugoslavya’ya bıraktı ve bu ülkeyi resmen tanımayı kabul etti.
  • Ordusu 20 bin kişiyle sınırlandırıldı ve itilaf ülkelerine savaş tazminatı ödemeyi taahhüt etti.


4- Macaristan/ Trianon Antlaşması (4 Haziran 1920-Paris)

trianon antlasmasi

  • Slovakya topraklarını Çekoslovakya’ya; Transilvanya’yı Romanya’ya; Burgerland’ı Avusturya’ya; Voyvodina’yı Yugoslavya’ya ve Fiume bölgesini de İtalya’ya bıraktı. Banat toprakları ise Yugoslavya ve Romanya arasında paylaştırıldı.
  • Ağır savaş tazminatını ödemeyi kabul etti.
  • Zorunlu askerlik kaldırıldı. Ağır silahlara sahip olması yasaklanan ordu 35 bin kişiyle sınırlandırıldı.

5- Osmanlı/ Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920-Paris)

sevr

   Bir sonuca varılamayan ve paylaşılamayan tek topraklar Osmanlı topraklarıydı. Sonunda karar verildiğinde İtilaf Devletleri anlaşmanın koşullarını Osmanlı’ya sundu ve metnin kabulü için Osmanlı’ya süre tanındı. Osmanlı incelemeden sonra bu ağır anlaşma metnine dair taleplerini İtilaf Devletleri’ne iletti ancak bu talepler kabul edilmedi. Sonucunda Kurtuluş Savaşı’nın bizzat sebebi olacak ve eğer uygulanırsa halkın sefalet ve baskı içinde yaşamasına sebep olacak bu anlaşma imzalandı.

  • İstanbul başkent olarak kalacak ancak eğer anlaşmanın hükümlerine uyulmazsa İtilaf Devletleri bu hükmü değiştirebilecektir.
  • Çanakkale ve İstanbul boğazları her zaman tüm devletlerin savaş ve ticaret gemilerine açık tutulacak ve bu boğazlar Boğazlar Komisyonu adını alan bir kurul tarfından yönetilecektir.
  • Kürtlerin sayıca üstün olduğu yerlerde özerkliğe sahip Kürdistan kurulacak.
  • İzmir kenti ve çevresindeki topraklar Osmanlı hakimiyeti altında kalacak ancak Osmanlı haklarının kullanımı Yunanistan’a aktarılacaktır. Osmanlı hakimiyetinin göstergesi olarak bir kaleye Osmanlı bayrağı dikilecektir. Beş yıl geçtikten sonra yerel mecliste oy çokluğuyla Yunanistan’a bağlanmak isterlerse Osmanlı hakimiyeti tamamen son bulacaktır.
  • Osmanlı Avrupa kıtasında kalan topraklarından (Trakya) Yunanistan lehine vazgeçecektir.
  • Bozcaada ve Gökçeada’daki haklarından vazgeçecektir.
  • Osmanlı Devleti Ermenistan’ı bağımsız ve özgür bir devlet olarak kabul eder. Sınırları belirleme konusu ABD başkanının hakemliğine kalmıştır.( 1920’lerin sonunda ABD başkanının kararıyla Ermenistan sınırları Gümüşhane, Muş ve Bitlis’e kadar genişletilmişti.)
  • Mardin, Urfa, Antep, Ceyhan ve Karataş Suriye’ye bırakıldı. Musul Irak’a kaldı.
  • Osmanlı İtalya işgalindeki tüm Ege adalarından İtalya lehine vazgeçecektir.
  • Kara kuvveti birlikleri 50 bin kişiyi geçmeyecek ve zorunlu askerlik kalkacaktır. Limanlardaki tüm gemiler itilaf devletlerine teslim edilecektir.
  • Osmanlı devletinin savaş gemisi yapması ve edinmesi yasaktır ve asla bir hava kuvvetlerine sahip olmayacaktır.
  • Bir maliye komisyonu kurulacak ve bu komisyonda Osmanlı’nın tüm harcamaları ve ekonomik politikaları denetlenecektir. Osmanlı Hükümeti bu komisyon onayı olmadan borçlanamayacaktır. Gelirlerin yüzde doksanı bu komisyonun eli altındadır.
  • Kapitülasyon rejimi yeniden kurulacak ve yararlanamayan tüm ülkeler lehine genişletilecektir.( Ermenistan, Yunanistan, Belçika, Polonya… )

thumb.pagespeed.ce.eJQhmJagZ6

(1. Dünya Savaşı'ndaki yıkımı gösteren bir fotoğraf-1916)

Antlaşmaların maddelerini okuduğumuzda da kolayca anlayabileceğimiz gibi, kaybeden ülkeler ve halklarının adeta bağımsızlıkları ve özgürlükleri ellerinden alınmış ve tüm hakları İtilaf Devletleri’nin insafına bırakılmıştı. Bu ağır şartlarda imzalanan anlaşmalar, büyük küresel krizlere yol açtı ve en önemlisi, sadece 20 yıl sonra 2. Dünya Savaşı gibi büyük bir yıkımın başlamasına sebep oldu. Bunun yanında Osmanlı özelinde bakıldığında halk ve onların desteğini alan genç Osmanlı subayları, kendi kurtuluş mücadelelerini başlattı ve Sevr Anlaşması’nın hiçbir hükmünü kabul etmeyerek Misak-ı Milli sınırlarında tam hakimiyet ve tam bağımsızlık parolasıyla bu mücadeleyi yürüttüler. Yeni bir düzen ve barış sağlaması beklenen anlaşmalar, dünyaya sefalet, yokluk ve kandan başka bir şey vermedi. Sonrasında özellikle Ortadoğu ve Balkan coğrafyalarında devam eden yıkımlar ve dökülen kanların hepsinin geçmişi, bu anlaşmalara bağlanabilir. Arap Baharı özel incelenirse, temeli bu anlaşmalarda onlara vaat edilen toprak ve hakların tam olarak verilmemesine dayanır. Bu yüzden bu sözde barış anlaşmaları, barış dışında birçok şeyi devamında getirmiştir demek asla yanlış olmaz. Dileriz ki gelecekte Avrupa ve ABD bloğu geçmişteki hatalarından ders çıkarır ve söz sahibi olduğu bu yeni dünya düzeninde pratikteki barış için önemli ve geçerli adımlar atar.

Bu yazımda detaylı bahsedemediğim Arap Baharı, Lozan Barış Anlaşması, İkinci Dünya Savaşı ve Öncesi Süreç ile ilgili yazılar önümüzdeki günlerde sizlerle buluşacak. Takipte kalın :)

 

  • Gösterim: 2292