Ebrar">

afrodit'in hikayesi

 

afroditin hikayesi

Bu kısa otobiyografimde kim olduğumu, mitolojiyle bağlantımı ve kendim hakkındaki ünlü hikayeyi anlatacağım. 

 

 

   Thomas Bullfinch bir keresinde Mitolojinin Edebiyatın hizmetçisi olduğunu söylemişti. Bu demektir ki Mitoloji Edebiyata bağlıdır ve hizmet eder. Ama ben böyle düşünmüyorum. Önce izninizle kendimi tanıtayım: Ben Afrodit, şehvet ve güzelliğin tanrıçası. Sanıyorum ki tanrıçalardan en ilginci benimdir. Öyle olmasa bile en güzeli benimdir. Bu kısa otobiyografimde kim olduğumu, mitolojiyle bağlantımı ve kendim hakkındaki ünlü hikayeyi anlatacağım.

2393935 414x414   Doğumumla başlayayım. Genellikle bir cinayetle doğduğum düşünülür, Kronos babasını kestiğinde parçalanan vücudu attığı denizden kan ve köpük fışkırmıştı. Uzun saçları nergis renkli güzel kız yani ben denizin dalgalanan köpüklerinden yükseldim. Diğer efsanelerde ise Kronos'un Rhea, Jüpiter veya Dionne'den çocuğum olduğum söylenir. Hephaistos yani ateş ve metal tanrısı ile evliyimdir. Doğumumdan kısa süre sonra zavallı kocam sakatlıkları nedeniyle Olimpos'dan atıldı. Oğlum ise ünlü okçu Eros'dur Hemen hemen her zaman birlikteyizdir ve oğlum insanlar ve Tanrılar'ın göğüslerine aşk okları atar. Bunu söylemeye utanıyorum ama bir şekilde Truva Savaşı'nın sorumlusuyum. Bir gün Eris Olimpos'a en güzel tanrıça seçilmek için bir elma attı. Hera, Athena ve ben bu ünvana ahip olmak için varımızı yoğumuzu ortaya koyduk. Her birimiz yargıç Paris'i (Troya kralı Priamos ile Hekabe'nin oğlu) ikna etmek için uğraştık. Hera ona güçlü bir hükümdar olacağını, Athena ona büyük askeri bir şöhrete sahip olacağını bense Troya'lı Helen ile evleneceğini garantiledim.


   Böylece o beni aramızdaki en adil ilan etti Truva Savaşı Helen'i kaçırmak için başladı. Aynı zamanda birçok şiir, çizim ve heykele de ilham oldum. Görebildiğiniz üzere en önemli tanrıça olarak beni söyleyebilirisiniz.

   Mitolojide aşk ve güzelliğin tanrıçası olarak bilinirim. Roma mitolojisindeki adım Venüs'tür. İşim benim için bir zevk ve hobidir. Sadece aşkı düşünürüm ve kimsenin benden başka bir beklentisi olmaz. İşim diğer Tanrıça ve Tanrıları aşık etmektir.

   Hakkımdaki en ünlü hikaye ise Ares ile olan hikayemdir. Bir gün Güneş Tanrısı ve her yeri gören Helios ben ve Ares'i gördü. Bunun hakkında hiçbir şey demeyen kocam Hephaistos'a bunu söyledi. O gece yatağımın etrafına göze görünmez bir tuzak hazırladı. Ben ve sevdiğim yatağa uzandığımızda görünmez tuzak üzerimize kapandı ve tamamen hareketsiz düştük. Ardından kocam bütün tanrıları bu manzarayı görmesi için çağırdı. Beni fark ettiği zaman utanç içinde oradan kaçtım.

  • Gösterim: 1120