çocuklar çizgilerden ibarettir
mıstıs mıstıs mısı mısı mıstıs
bir enerji boyaması
ana renklerde sıkışmış
mıstıs diyerek boyadım yeğenimin
özel tılsımı ve kendimi gerçekleştirdim
ben metaların ruhani varlığıma
getirecekleri kör katkılara inanmam
hani özellikle de bu mavi tombul bir boyaysa
ama bazı ailelerin deney faresi duygu
durum bozukluğu savruluşu ilk çocukları-
yani ilk çizgileri demek istedim
koşacakları hiçbir araba arkası yazlık arkadaşı
bahçe meyvesi veya meyve bahçesi anısı
ağlayacakları hiçbir alın kırıkları kaş yarıkları
olmadığı için saydım 17 tuşlu
piyanolarından hüzünlü olduğunu bile bilmedikleri
tozlu isli mekanik beat'lerini çalarlar
sen çocuk,
yani,
sen çizgi,
o piyanoyu tutman o çaldıkların birer savaş suçu
kır terörü kız kurusu batının doğusu
senin gövdende kimsenin hakkı yok
yıkanmak istemeyip annenin çizgi
yetiştirme kitapları gibi kokuştuğunda bile
kimse seni salonun ortasına koyduğu tüm
sülaleyi yıkamış leğende bağırta bağırta
yıkayamaz öğren bunları çizgi
parça pinçik olabilir her itirazında
hayatın hazırlıklı ol bu yetişkinliğe
kadar sana eşlik edecek bir travma tortusu
olabilir çünkü kokuşmuş kitaplara
ve zihinde iç güveysi tecrübelere
göre yetiştirilen hiçbir çocuk evinde
özgürce düş kurmamıştır şu ana kadar
ya da buz kalıplarını eritip kırmamıştır
nenenin buzluğundaki buz yuvası antarktika
bir kere kurdun mu oraya yolculuk hayalini bir kere
oraya önce terli terli yapış yapış sonra
terini alnında donduran
ve penguenleri suç birliklerine ve ordulara karşı
zıp zıp zıplatan bir yolculuk hayalini
sen daha kurmadan kara
tahtandan silmişlerdir kara
bahtlı çizgi ben ise pek bir şey yapamam senin için
sen büyüdükçe getirdiğim doğum günü
hediyelerine kızacaklar oysa
annenin kucağında sana kosmos anlatır
jules verne okurdum daha rahimde çizgiyken
seni ellerimle uyuttum hep birlikte olduğumuz
masallar anlattım farkına var bunların çizgi bunlar
masallarda kalır da kafasını
yarım ekmek yarım şiirle sıyırmış
halanı sana yasaklarlarsa zihninde
nasıl kalacağımı hiç bilmiyorum
sana demir atmadan senden açılırsam
dünyamı tutan minik ellerin tutup kaldırdığım
ve senin youtube türkiye trendleri dolu kafana
bildirimlerinden daha bildirici tohumlar ekilememiş
ve baharda kılı kırk yaran ailenin tarlasında
kara kil/turuncu/taşlı topraklarında
hiçbir umut açılamamış olur
gözünün önüne kıvrılan lülelerin gibi
zihnine kıvrılan hep aynı 17 tuşlu
piyano kalıbında düşüncelerin
sen daha 17 olmadan kafanda
senfoni çalma ihtimali karnımı çatlatıyor